«15/150»
«Kadın, kocasının yatağını mazeretsiz terk ederek sabahlarsa, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.» (Müslim)
Cuma Hutbesi ile Bayram Hutbesi Arasındaki Fark

Şeyh İbn 'Useymîn rahimehullah'a soruldu: Fazîletli Şeyh; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, "Kim hutbe okunurken çakıl taşlarıyla uğraşırsa boş bir iş yapmış olur. Kim de hutbe esnasında boş bir iş yaparsa onun Cuması yoktur." buyuruyor. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bu hadîsi aynı zamanda istiskâ ve bayram namazlarının hutbeleri için de geçerli olur mu?

Cevap: Alimler (Allah onlara rahmet etsin) bu hadisin istiska ve bayram namazlarının hutbeleri için geçerli olmadığını ve hutbede konuşmanın haramlığının sadece Cuma hutbesine has olduğunu söylemişlerdir. Şüphe yok ki özel olan tehdit, üzerine tehdidin terettüb ettiği özel bir amel için geçerli olur.

Zaten ben bir kişiyi istiska veya bayram namazlarının hutbelerinde bir başkasıyla konuşurken görmüş değilim. Deriz ki: Kişi istiska ve bayram namazlarını hutbelerinde ya susup dinleyerek Müslümanlara tabi olur, ya da oradan ayrılır. Ancak Cuma namazının hutbesinden ayrılıp gitmek olmaz. İstiska, ramazan ve kurban bayramı namazlarının hutbelerinden ise kişi isterse ayrılabilir. Bu hutbelerin namazdan sonra olmasının hikmeti de budur. Kişi bu namazlardan sonra hür olur ve eğer isterse hutbeyi dinlemek için kalır, isterse de namazdan sonra hutbeyi dinlemeden ayrılır.

Cuma hutbesi ise tam aksinedir. Zira Cuma hutbesinde hazır bulunmak kişi üzerine farzdır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allahî anmaya koşun ve alışverişi bırakın." (Cuma,9)