Cevap: İlmin fâidesi amel etmek ve Yüce Allah'a yaklaşmaktır. Peki bu ilmin bizim Allah'a yaklaşmamıza bir yararı dokundu mu? Yüce Allah'ın önünde, O'na seslenmenin lezzetine varabildik mi? Gecenin ortasında iki rek'at namaz kılmanın lezzetini alabildik mi? İlim talebine başladığımız andan bugüne kadar olduğumuz yerde sayıyoruz. Yolumuzda bir değişme olmuyor. Aksine, gözüken o ki bu daha da kötüye gidiyor. Belki de İlim talebine başladığımız günlerde kalplerimizin hâli şimdikinden daha iyiydi. İşte bu da insanı kendisine, niyyetine ve ilim talebine karşı sûizan beslemeye götürüyor. Biz kendimizi ilim talebine nispet ediyoruz. Görünürde -ki saklı ve gizli olan neler var Allah bilir- Allah'ın kitâbına ve nebîmiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine önem veriyoruz. Pek çok kardeşin ve ilim talebelerinin gidişâtı böyle. Peki netîce ve sonuç nedir? Bunun tadını hissedebiliyor muyuz? Hiç bir şey hissedemiyoruz. O hâlde durumu tekrar gözden geçirmek gerek. Engelleri ortadan kaldırmak için sebepleri gayretle yerine getirip ciddîyetle çalışmak gerek.