Cevap: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: «İsrâiloğullarında Allah için birbirini seven iki adam vardı. Biri (ibâdetlerinde) gayretli diğeri ise gevşekti. Gayretli olanı diğer kardeşini her ne zaman günah üzerindeyken görse: "Vazgeç bundan" deyip onu bundan nehyediyordu. Günlerden bir gün yine onu kendi gözünde büyük saydığı bir günahı işlerken buldu ve: "Terket şunu, vallahi Allah seni bağışlamayacak" dedi. Bunun üzerine Allah iki melek gönderdi, onların canlarını aldılar. Yüce Allah amellerinde kusurlu davranana: "Rahmetimle cennete gir" dedi. Gayretli olana ise: "Kuluma olan rahmetime engel mi olmak istiyorsun? Götürün bunu ateşe" dedi.»
Ebû Hurayra radıyallahu anhu'nun da dediği gibi, tek bir kelime söyledi, ona dünyasını da âhiretini de kaybettirdi. Çünkü o anda ruhu kabzedildi. Dünyâsını kaybetti sözünün ma'nâsı budur. Âhiretini de kaybetti çünkü ateş elinden oldu. Yüce Allah'ın adına bir şey hakkında hükümde bulunmak câiz değildir.
Çünkü O herşeyin mâlikidir. Dilediği ve istediği gibi tasarrufta bulunur. Mahlûkât tümüyle onun kullarıdır. Onlar hakkında dilediği gibi tasarrufta bulunur. Dilediği şeye hükmeder, istediği şeyi yapar. Yarattıklarından herhangi birisinin Allah adına: "O şöyle yapacak, böyle yapmayacak" demesi câiz değildir.