«15/150»
«Kadın, kocasının yatağını mazeretsiz terk ederek sabahlarsa, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.» (Müslim)
Allah'ın isimlerinden veya sıfatlarından herhangi bir şeyi inkâr etmenin hükmü nedir?

İnkâr iki türlüdür:

Birincisi: Yalanlama inkârıdır. Bu çeşit inkâr kesin küfürdür. Mesela bir kimsenin Allah'ın eli yoktur, demesi gibi Allah'ın Kitap'ta ve Sünnet'te geçen isimlerinden bir ismi veya sıfatlarından bir sıfatı inkâr ederse Müslümanların icmaı ile kâfir olur. Çünkü Allah'ın ve Peygamberinin haberini yalanlamak dînden çıkaran bir küfürdür.

İkincisi: Te'vîl inkârıdır. Bu, onları inkâr etmeyip te'vîl etmesidir.


Bu da iki çeşittir:

1- Arap dilinin imkân verdiği te'vîl. Bu küfrü gerektirmez.

2- Arap dilinin imkân vermediği te'vîl. Bu küfrü gerektirir. Çünkü dil te'vîle imkân vermediği zaman yapılacak te'vîl bir yalanlama olur. Mesela bir kimsenin Allah'ın ne nimet manasında ne de kuvvet manasında eli yoktur demesi gibi. Bu kişi kâfirdir. Çünkü Allah'ın elini tamamen reddetmiştir, gerçek bir  yalanlayıcıdır. Eğer 'O'nun iki eli açıktır.' (Mâide: 64) âyeti hakkında, iki eliyle kast edilen gökler ve yerdir derse bu kişi de kâfirdir. Çünkü Arap lügatinde böyle bir te'vîl sahîh değildir, şer'î hakikate de uygun değildir. Bu sebeple o bir inkârcı ve yalanlayıcıdır.

Fakat O'nun eliyle kast edilen, nimet veya kuvvettir derse kâfir olmaz. Çünkü lügatte el nimet manasında da kullanılır.

Şair şöyle demiştir:

Gece karanlığının getirdiği nice nimet vardır
Maniheistlerin yalanladığı Senin katından gelen

Yukarıdaki şiirin Arapça aslında nimet anlamına gelen el kelimesi kullanılmıştır. Çünkü Maniheizm dînine mensup olanlar karanlık iyilik getirmez sadece kötülük getirir, derler.