«15/150»
«Kadın, kocasının yatağını mazeretsiz terk ederek sabahlarsa, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.» (Müslim)
Kadının Kocasının Mezhebine Geçmesi Gerekir mi?

Allâme Şeyh Abdulkerîm el-Hudayr soruldu: Mısır'dan Fuâd şunu soruyor: Hanımım Malikî mezhebine mensûb birisi. Ben ise o mezhepten değilim. Ona mezhebini değiştirmesi gerekir mi?

Cevâb: Şüphe yok ki imâm Mâlik'in mezhebi ilim ehlinin yanında i'tibâr olunan bir mezheptir. Hicrî ikin asrın ortasından ya da sonundan günümüze kadar bu mezhebin tabîleri olagelmiştir.

Bu mezhebin imâmı olan Mâlik b. Enes sünen sâhipleri arasında yıldızdır. Müslümanların avâmından olup nazar etmeye (delîllerden hüküm çıkarmaya) ehliyeti bulunmayan; ilim ehline sormaları üzerlerine vâcib olan biri için bu imâmın mezhebi, kendisine uyulmaya en lâyık mezheplerdendir. Böyle biri imâm Mâlik'i taklîd ettiğinde üzerinden zimmet kalkmış olur.

Şüphe yok ki imâm Mâlik, taklîd edildiği takdîrde kişinin zimmetinin berî olacağı kimselerdendir. Ancak kişi herhangi bir mes'elede sahîh ve sarîh bir delîl gördüğünde taklîd ettiği mezhebine değil, delîle uymalıdır. Karı ve koca ya da baba ve oğul, her biri diğerinden farklı bir mezhebe tabî olduklarında bu (ihtilâf) husûle gelebiliyor. Özellikle de amele dayalı olan mes'elelerde oluyor. Meselâ bir kadının tâbi olduğu mezheb muayyen bir ameli meşrû görürken kocası ise başka bir mezhebe tâbi oluyor. Peki bu durumda karısını kendi görüşüne zorlayabilir mi? Hayır onun buna hakkı yoktur. Özellikle de karısı, taklîd edildiği zaman kişinin zimmetinin berî olacağı birini taklîd etmişse bu böyledir. Ancak delîllere nazar etme ehliyetine sâhip olmayan bu kadın, tercîh ettiği bu mezhebin tüm mes'elelerini taklîd edecek ise buna hakkı vardır.

Yine şu var ki kocası, karısının tâbi olduğu bu mezhepten herhangi bir mes'eleden etkileniyor olabilir. Meselâ karısı, yüzü açmayı câiz gören bir mezhebe tâbi oluyor ve kocasına yüzünü açmasını istediğini söylüyor. Kocasının tâbi olduğu mezhep ise kadının yüzünü kapatmasının vâcib olduğunu görüşünde ya da bizzat kendisi nazar ehlinden olup bu görüşü savunuyor. Bu durumda iş kocayı ilgilendirmiş olur. Çünkü kadın kocasının koruması altındadır. Kocası câiz görmediği hâlde karısının yabancı erkeklerin yanında yüzünü açması, bu bakımdan da kocanın karısını kendi mezhebine zorlayabileceğinin söylenmesi doğruya uzak bir görüş değildir. Çünkü karısının bu mes'eledeki tercîhinin kocasının üzerinde etkisi vardır.

Ama kocasının üzerinde herhangi bir yönden etkisi olmayan mes'elelerde -ki bunlar kadını ilgilendiren genel dînî mes'elelerdir- kadının dilediğini seçme hakkı vardır. Ancak nasîhat babından, fulan imâmın mezhebinin karısının i'timâd ettiği mezhepten delîl bakımından doğruya daha yakın olduğunu söylemesi ya da kendisinin nazar ehli olup karısını, herhangi bir mes'elede onun tâbi olduğu mezhebin hilâfına, kendi tercîhine yönlendirmesi gibi bir durumda kadının kocasına itâat etmesi şüphesiz ki daha güzeldir.