«15/150»
«Kadın, kocasının yatağını mazeretsiz terk ederek sabahlarsa, melekler sabaha kadar o kadına lânet ederler.» (Müslim)
Müslümanların Başına Gelen Musîbetlerin Sebebi ve Çaresi

Allâme Şeyh Sâlih b. Fevzân el-Fevzân'a Soruldu: Allah sizi korusun. Bütün dünyada yaşanılan bu hâdiseler karşısında insanın karşılaştığı fitneler hakkında nasihatiniz nedir? Ve bu hâdiseler karşısında ilim talebelerinin tutumları ne olmalıdır?

Cevap: Müslümanlar dînlerine dönmediği sürece bu hâdiseler bitmeyecek ve artarak devam edecektir.

Müslümanlar doğru bir dönüşle dînlerine dönmedikçe bu hâdiseler çoğalmaya devam edecektir.

Allah müslümanlar üzerine düşmanları musallat edecektir.

Ey kardeşlerim!

Uhud savaşında sahâbîlerden bir hata sâdır olduğunda...

Yanlızca tek bir hata idi ve o da sahâbîlerin bazılarından sâdır olmuştu.

Bu hata da şu idi:

Rasûl sallallahu aleyhi ve sellem kâfirlerin arkalarından saldırmasına karşı müslümanları korusunlar diye onları bir tepenin üstüne yerleştirmişti.

Kâfirler müslümanlara arkadan saldırma imkânı bulamasınlar diye.

Savaş başlayıp müslümanlar galip gelmeye başlayınca

Rasûl sallallahu aleyhi vesellem onlara ister galip ister mağlup olalım tepeyi terketmeyin demişti.

Fakat onlar, müslümanların ganimetleri topladıklarını görünce savaş bitti sandılar.

Gidelim de ganimetleri toplamada kardeşlerimizle beraber olup onlara yardım edelim dediler.

Komutanları onlara dedi ki:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem size yensek de yenilsek de tepeyi terketmeyin demedi mi?

Onun uyarısını dinlemeyip indiler.

Tepede sadece kendisi ve az sayıda okçu kaldı.

Onlarda şehîd oldular.

Allah hepsinden razı olsun.

Müşriklerde bu fırsatı değerlendirip arkadan saldırdılar.

Tepeyi aşıp farkında olmadıkları bir sırada müslümanlara arkadan saldırdılar.

Emniyet içinde zafer kazandıklarına kesin bir gözle baktıkları sırada...

Derken müslümanlar önlerinden ve arkalarından olmak üzere kafirlarin iki ateşi arasında kaldılar.

Savaş tekrar kızıştı ve müslümanların başına gelen geldi.

Yaralanmalar ve ölümler oldu.

Sadece tek bir hata yüzünden.

Hatta Rasûl sallallahu aleyhi ve sellem bile bu savaşta yara aldı.

Zira Allah'tan bir cezâlandırma geldiğinde bu cezâ geneli kapsar.

İyi veya kötü olsun herkes için umûmî olur.

Rasûl sallallahu aleyhi ve sellem'in bile başına neler geldi.

Dişi kırıldı.

Miğferi başını yaraladı.

Yanağından yara aldı ve kanı döküldü.

Salât ve selâm ona olsun.

Hepsi bir muhâlefet sebebiyle.

Rasûlün emrine muhâlefet ettiler.

'Siz Allah'ın izni ile düşmanlarınızı öldürürken Allah, size olan vâdini yerine getirmiştir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düştünüz; (Peygamberin verdiği) emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve âsi oldunuz. Dünyayı isteyeniniz de vardı, âhireti isteyeniniz de vardı. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onları mağlup etmekten) alıkoydu. Ve andolsun sizi bağışladı. Zaten Allah, müminlere karşı çok lütufkârdır.'

Fakat Allah onları bağışladı.

Ve onları bundan sonra cezâlandırmayacağını haber verdi.

Bu bir örnektir.

İnsanların en faziletlileri bile, bir hata yaptıklarında cezâlandırılabilirler.

Peki bugün müslümanların pek çoğu İslam'ı tahkik etmeyip sadece müslüman ismiyle yetinirlerken nasıl olacak?!

İslam'ı tatbîk etmiyorlar,

Onunla hükmetmiyorlar,

İslam akîdesine i'tikâd etmiyorlar,

Şerîatın hadlarini uygulamıyorlar,

Ma'rûfu emredip münkerden nehyetmiyorlar,

İşte bunlardan dolayı bugün müslümanlar üzerine bu fitnelerin çöreklenmiş olmasına şaşırmıyoruz.

Onlar Allah'ın kitabına ve Rasûl'ün sünnetine dönüş yapmadıkça, bu fitnelerden bir çıkış da olmayacaktır.